ANADOLU’DA HELLENİSTİK VE ROMA DÖNEMLERİNDE ÖLÜ GÖMME ADETLERİ ULUSLARARASI SEMPOZYUMU BAŞLADI
23.07.2018
Anadolu’da Hellenistik ve Roma Dönemlerinde Ölü Gömme Adetleri Uluslararası Sempozyumu Türkiye’de ilk kez Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde gerçekleştirildi.
Aizanoi kazı ekibi tarafından düzenlenen, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Pamukkale Üniversitesi, Çavdarhisar Kaymakamlığı ve Çavdarhisar Belediyesi destekleriyle hayata geçirilen sempozyum Çavdarhisar’daki Gediz Otel’de başladı.
Sempozyumun ilk oturumuna Vali Ahmet Hamdi Nayir, Çavdarhisar Kaymakamı Kadir Yurdagül, İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Muammer Özer, Müze Müdürü Metin Türktüzün, Aizanoi Kazı Başkanı Prof. Dr. Elif Özer, STK Temsilcileri, yurt içi ve yurtdışından çok sayıda arkeolog, epigraf, antropolog, eskiçağ tarihçileri, halk bilimcileri ve öğrenciler katıldı.
Sempozyumun hayırlı olması temennisinde bulunan Çavdarhisar Kaymakamı Kadir Yurdagül, “İlçemiz 2 bin yıllık kültür mirasına sahiptir. Dünya’nın ilklerini barındıran bir konumdadır. İlçemizde Dünya’nın ilk borsası, Zeus Tapınağı, stadyum ve tiyatronun aynı kompleks halinde olması, mozaikli hamam ve birçok özelliğe sahip bir yapıdadır. Bu sempozyumun ilçemiz adına yakılması gereken ateşin kıvılcımı olmasını diliyorum” dedi.
Daha sonra kürsüye Vali Ahmet Hamdi Nayir çıktı. Vali Nayir, Türkiye’de bir ilk olan Anadolu’da Hellenistik ve Roma Dönemlerinde Ölü Gömme Adetleri Uluslararası Sempozyumu’na ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
“ZENGİN MİRASTA KÜTAHYA PAY SAHİBİ”
Zengin tarihi ve kültürel mirasa sahip Anadolu’da Kütahya’nın önemli bir paya sahip olduğunu ifade eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Bu zenginliklerden pay almış olan Kütahyamız aynı zamanda bu zenginliklere de katkıda bulunmuş bir il olarak değişik zenginliklere, kıymetlere sahip bir il. Tarihi açıdan baktığımızda binlerce yıllık insanlığın ayak izlerini taşıyan bir bölge. Osmanlı açısından bakılırsa Domaniç’teki Hayme Anamız, Osmanlı’nın kuruluşuna şahitlik eden topraklar. Kurtuluş Savaşı açısından bakılırsa Dumlupınar’daki şehitliklerimiz ve verilen mücadelenin şahidi olan topraklar. Doğal güzellikler açısından bakarsak yüzde 56’sı orman olan çok farklı zenginliklere, tablo güzelliğine sahip bir ilimiz. Maden kaynaklarına bakılırsa 36 değişik madeni toprakları altında taşıyan bir ilimiz .Sanat açısından bakılırsa çini gibi 600 yıllık geçmişi olan bir sanatı bugüne taşıyabilmiş bir ilimiz. Bu kadar zenginliğin bir eksik tarafı var: bilinmesi, tanınması. Öncelikle yöremiz insanı tarafından bilinmesi gerekiyor, daha sonra gelen misafirlerimize tanıtılması gerekiyor. Bu zenginliğin yalnızca bize ait olmadığına inanan biri olarak bu zenginliğin bütün insanlıkla paylaşılması gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
“GİZLİ HAZİNEYİ DÜNYAYA TANITABİLMELİYİZ”
Tarih zenginliği olarak bakıldığında Kütahya’da Aizanoi’nin öne çıktığını söyleyen Vali Nayir, “Bu kültür, bugüne kadar kalan izleriyle gösteriyor ki geçmişte burada büyük bir medeniyet varmış. Geçmişte bu topraklar üzerinde dünya üzerinde elle gösterilecek kıymete sahip hayat sürülmüş burada. Bunun izlerini biz kıymetli bilim insanlarımızın yapmış olduğu kazı çalışmalarıyla burada görüyor, yaşıyor ve mutlu oluyoruz. Gayretimiz de bunları daha da artırabilmek, bu gizli hazineyi gün yüzüne çıkararak bilim insanlarımızın yayınlarıyla dünyaya tanıtabilmek” dedi.
“2 BİN YIL ÖNCESİNİ ANLAYACAĞIZ”
Sempozyumun 2 bin yıl öncesine ışık tutacağını kaydeden Vali Ahmet Hamdi Nayir, “İnsanın olduğu her yerde hayat kadar ölüm de bir gerçek ve o ölüm bazen hayattan daha fazla gerçek. Şarkılarımızın sözüne yansıyacak kadar bizi ilgilendiren bir durum. Eğer biz ölüm hadisesinden, ölülere ait ritüellerden bir mana çıkarmayı başarabiliyorsak hayatı anlama noktasında da zannediyorum ki daha güzel şeyler başarmış olacağız. Toplum, sosyal hayatımıza etki eden bu hadise demek ki tarihi anlamada da bir yol gösterici olacak. 4 gün sürecek bir sempozyum içerisinde o zamanın ölülere ait olan geleneklerini, yapmış oldukları faaliyetleri, ritüelleri anlayarak belki insanlığı anlayacağız, belki o zamanın sosyal ve ekonomik yaşamını anlamış olacağız. Bir mezar taşı çok şey ifade edebiliyormuş. Kişinin sosyal durumunu, yaşantısını anlamak için bir taş dile gelebiliyormuş, çok şey söyleyebiliyormuş. Buradaki çalışmalar da bölgemizin tarihteki yerini anlamaya, bizim bugün ayak bastığımız topraklarda 2 bin yıl önce yaşayan kişilerin hayata bakışlarını, hayattan aldıkları zevkleri, lezzetleri, elemleri anlamaya bir vesile olmuş olsun diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“ÇAVDARHİSAR’IN TANINMASI KÜTAHYA’NIN TANINMASI OLACAK”
İlklerin şehri Kütahya’da ilk kez bu tür bir sempozyum gerçekleştirildiğini belirten Vali Ahmet Hamdi Nayir, kültürel ve tarihi değerlerin tanıtılmasına dikkat çekti. Tanıtıma ekonomik ve sosyal olarak büyük ihtiyaç olduğundan söz eden Vali Nayir, “Tarihi büyük ama nüfusu küçük ilçemizde kaymakamlığımız ve belediyemizin iş birliği içerisinde yaptığı çalışmaları çok kıymetli buluyorum. Valilik olarak da elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz. Çavdarhisar’ın tanınması Kütahya’nın tanınması olacak. Kütahya’nın tanınması belki Türkiye’nin tanınması olacak. Buna ekonomik olarak da sosyal olarak da büyük ihtiyaç var. Her şeyden önce her faaliyetin sonucu olan insanın kendisini tatmin etme duygusu, kendini o mutluluğu hissetme duygusunu verecek en güzel ortamlardan biri bunlar. Onun için de akademik çalışmaların önemli yer tutacağına inanıyorum. Biz bu akademik çalışmalarla kırılmayı gerçekleştirirsek Kütahyamızın güzelliklerini dünyayla paylaşacak duruma gelmede belki Aizanoi çok güzel bir örnek olacak, bize bir yol açacak. Hak ettiğimiz noktanın çok gerisinde olduğumuza inanıyorum. Sahip olduğumuz zenginlikleri tanıtamadığımız için ilimize yeterince fayda sağlamadığına inanıyorum. Bunlar hep birbirine destekleyecek hususlar olarak bir süreç içerisinde devam edecek” dedi.
“GELECEĞE AİT ÇOK DAHA GÜZEL HEDEFLERİMİZ VAR”
Sempozyum bitiminde bildirilerin kitap haline getirilerek kalıcı olmasının sağlanması gerektiğinin altını çizen Vali Ahmet Hamdi Nayir, Kütahya’nın tarihi güzelliklerinin yanı sıra yeraltı ve yer üstü zenginlikleri hakkında da bilgiler verdi. Vali Nayir, “Biz UNESCO’da Yaratıcı Şehirler Ağı’na girdik. Bu ağ da ilimizin tanınmasında önemli bir yer tutacak. “Zanaat ve Halk Sanatları Dalı”nda girmiş olduğumuz Yaratıcı Şehirler Ağı’nda Kütahyamızın dışında 37 farklı dünya şehri var. Dünyadaki milyonlarca şehirden 37 tanesiyle birlikte aynı pozisyonu paylaşıyoruz. Kütahya aynı zamanda kaplıcalar şehri. Bunların hepsini bir araya getirip fotoğrafı tamamladığımızda tarihimizle, kültürümüzle, sanatımızla, doğal zenginliklerimizle, doğal güzelliklerimizle ve her şeyden öte bir huzur iklimi olan asayişi sağlam ilimizde geleceğe ait çok daha güzel hedeflerimiz var. Çıtayı yüksek tutmaya çalışıyoruz. Çıtayı yüksek tutarken de üniversitelere düşen görevin, bu konuda yapılacak akademik çalışmaların önemine inanıyoruz. Sempozyum sonunda bildirileri bir araya getirip yayın haline getirirsek geleceğe kalıcı bir eser kalır. O açıdan baktığımızda da o tarihin, o günlerin anlaşılmasında ve günümüze yansıyan bilgilerle bu bölgenin daha iyi tanıtılmasında güzel bir noktaya gelmiş oluruz” diye konuştu.
Sempozyumun ilk oturumu Aizanoi Kazı Ekibi Başkanı Prof. Dr. Elif Özer başkanlığında gerçekleştirildi. İsa Kızgut, Hasan Kasapoğlu ile Martin Steskal, Mezar Tipleri ve Tanımlamaları: Buna ilişkin gömü gelenekleri üzerine düşünce ve öneriler, Anadolu’nun Hellenistik ve Roma Dönemi mezar tipleri, gömü uygulamaları ve gömü biçimleri üzerine terminolojik bir değerlendirme, Alanların adlandırılması: Karia Aphrodisias’taki anıtsal mezarların yerleştirilmesinde statü ve terminoloji problemleri konuları hakkında sunum eşliğinde bilgiler verdi.
Hellenistik ve Roma Dönemlerinde Anadolu’da Ölü Gömme Adetleri alanında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerinin tartışılıp çözüm sunulacağı sempozyum 26 Temmuz’a dek devam edecek. Anadolu’da Hellenistik ve Roma Dönemlerinde Ölü Gömme Adetleri Uluslararası Sempozyumunda yurt içi ve yurt dışından alanında uzman akademisyenler tarafından 75 bildiri okunacak.
/2018/07-Temmuz/GEDİZ OTELİ/3K3A3337_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2018/07-Temmuz/GEDİZ OTELİ/3K3A3343_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2018/07-Temmuz/GEDİZ OTELİ/3K3A3345_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2018/07-Temmuz/GEDİZ OTELİ/3K3A3367_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2018/07-Temmuz/GEDİZ OTELİ/3K3A3376_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2018/07-Temmuz/GEDİZ OTELİ/3K3A3380_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2018/07-Temmuz/GEDİZ OTELİ/3K3A3388_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2018/07-Temmuz/GEDİZ OTELİ/3K3A3392_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2018/07-Temmuz/GEDİZ OTELİ/3K3A3400_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2018/07-Temmuz/GEDİZ OTELİ/3K3A3403_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2018/07-Temmuz/GEDİZ OTELİ/3K3A3409_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2018/07-Temmuz/GEDİZ OTELİ/3K3A3439_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
