ULU CAMİ’DE CUMA HUTBESİNİ MEHMET GÖRMEZ OKUDU
24.03.2017
Din Gönüllüleri Buluşmasına katılmak üzere Kütahya’ya gelen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez Ulu Cami'de hutbe okudu, Cuma namazını Kütahyalılarla birlikte kıldı.
İslam coğrafyasının zor zamandan geçtiğini ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.
Mehmet Görmez Cuma Hutbesinde şu ifadelere yer verdi:
“Bu mübarek mabedi bir icabet saatinde gönülleri imanla dolu olarak dolduran aziz kardeşlerim, Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun. Önümüzdeki hafta bugün mübarek ‘Üç aylar’a girmiş olacağız. Regaip Kandilini Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece idrak etmiş olacağız, şimdiden kandiliniz mübarek olsun. Allah Resulü bu mevsimler geldiğinde, ‘Allah’ım bizlere Recep ve Şaban ayını mübarek kıl ve bizlere sıhhat, afiyet içerisinde imanla Ramazan’a ulaştır’ diye dua ettiğini az önce okuduğum hadisi şerifte ifade ettim. Cenabı Hakk, Recep’i, Şaban’ı milletimiz, alemi İslam için mübarek kılsın ve hepimizi her türlü kötülüklerden korunmuş olarak Ramazan ayına kavuşmayı bizlere nasip ve müyesser eylesin.
Aziz kardeşlerim,
Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim, sıkıntılı yüreklerden, daralmış kalplerden, sıkıntılı hayatlar söz eder. Öbür taraftan, sevinç duyan yüreklerden, mutmain kalplerden, huzur bulan yüreklerden, inşirah bulan kalplerden söz eder. Hutbemin başında okuduğum ayeti kerime, Cenabı Hakk’ın hem inşirahı, hem huzuru, hem itminanın, hem de sıkıntının, daralmışlığın, tükenmişliğin kaynağını ifade buyurur. Buyurdu ki Yüce Rabbimiz: Cenabı Hakk bir insana hidayet murat ettiği zaman, hidayeti lütfettiği zaman, onun göğsünü İslam’a açar, ona inşirah verir, onun kalbine huzur verir, onun kalbi mutmain olur. Ancak, dalalete düşen insan, Rabbinden ayrılan, kopan insan, Rabbine imandan uzaklaşan insanın göğsü daralır, yüreğine sıkıntı biner, öyle ki göklere çıkan insanın nefesi tükendiği gibi nefesi azalır, tükenir, yaşamaktan, hayat bulmaktan uzaklaşır.
Aziz kardeşlerim,
Yüce Rabbimiz hepimizi yoktan var etti, hepimize hem canımızı emanet etti, ama o can kafesine ruhumuzu yerleştirdi. Bizatihi kendisinden bir nefha olarak bize ruh verdi. İşte o ruh, o ruhun sahibi olan kalpler kaynağı olan Rabbine yaklaştığı müddetçe, yaklaşabildiği kadar huzur bulur, kalbi Rabbine açıldığı müddetçe inşirah bulur. Ancak ondan uzaklaştığı zaman, Rabbine sırt çevirdiği zaman, ona kulluktan mahrum olduğu zaman sıkıntılı bir hayat başlar, o kalbin huzur bulması mümkün değil. Beden ülkesinin sultanı kalptir, o kalp Rabbimizin makamıdır, Rabbimizden uzaklaştığı zaman, ona kapandığı zaman o kalbin huzur bulması, inşirah bulması mümkün değildir, itminana kavuşması mümkün değildir. Ancak Rabbini zikrettiği zaman, Rabbini andığı zaman, Rabbine kul olduğu zaman, Rabbiyle güzel ilişkiler kurduğu zaman, işte kalp huzur bulur, mutmain olur, inşirah bulur. Şair der ki, ‘iman o cevher ki, ilahi ne büyüktür. İmansız paslı yürek sinede yüktür’ İşte o paslı yürek sinede yük olmaktan çıkıp özgürlüğüne kavuşunca, Rabbiyle ilişkiye geçince, beden ülkesinin sultanı hür ve özgür olunca insanın kalbi huzur bulur, hayat da güzelleşir, ferah bulur insan. Ancak ona sırt çevirdiği zaman, o paslı yürek sinede yük olmaya başladığı zaman, Allah’ı unuttuğu zaman, Allah yokmuş gibi haşa yaşadığı zaman huzur bulması mümkün değil.
Aziz kardeşlerim,
Yüce Kitap’ımızda İnşirah Suresi diye bir sure vardır. Allah Resulü ve ashabının en büyük zorluklar çektiği bir zamanda nazil olmuştur. Sure Resulü Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellemin şahsında yeryüzündeki bütün müminlerin kıyamet sabahına kadar kalplerinin nasıl inşirah bulacağını, sırtımızdaki ağır yüklerden nasıl kurtulacağımızı, şanımızı, şerefimizi, izzetimizi nasıl yücelteceğimizi, en önemlisi de bütün zorluklarımızı kolaylıklara nasıl dönüştüreceğimize biz öğreten muhteşem bir suredir. Sizler o sureyi namazlarınızda okursunuz, zor zamanlarınızda da kalpleriniz inşirah bulsun diye İnşirah Suresi okursunuz.
Şöyle buruyor Rabbimiz, “Habibim, biz senin göğsüne inşirah vermedik mi? Biz senin kalbine huzur vermedik mi? Biz senin sadrını, göğsünü her türlü huzura, her türlü itminana, her türlü inşiraha açmadık mı? Ve senin sırtındaki yükler olan her türlü günahlardan seni arındırmadık mı? Senin şanını yüceltmedik mi? Bütün bunlardan sonra, biliniz ki her zorlukla beraber peşinden bir kolaylık vardır. Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.” Bu ayetler nazil olduğunda Allah Resulü Sallallahü Aleyhi Vesellem tebessüm buyurdular. ‘İki zorluk bir kolaylığa galip gelmeyecektir, bir kolaylık daima iki zorluğa galip gelecektir’ buyuruyor.
Aziz kardeşlerim,
Son iki ayet ise bize bütün bunların yollarını gösteriyor. Yani kalplerimizin inşirah bulması için, sırtımızdaki ağır yüklerden kurtulmak için, şanımızı yüceltmek için, kolaylık, zorluklarımızı kolaylaştırmak için iki şey var. Birincisi, ‘Öyleyse hayatınızda boşluk bırakmayın. Allah için çalışın, Allah için yorulun. Daima iyiliklerin yolunda koşturun. Hayatınızı boş geçirmeyin, ömrünüzü tüketmeyin boş yere’ Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi Vessellem bir başka hadisi şerifinde şöyle buyurdular, ‘Beş şeyden sorulmadıkça mümin kıyamet gününde adımını atamaz. Ömrünü nerede tükettin? Gençliğini nerede çürüttün? Malını nereden kazandın? Nereye harcadın? İlminle ne amel ettin?’ Ömür kardeşlerim ömür sermayesi Allah’ın bizlere verdiği büyük bir hazine. Öyleyse o ömrü iyinin, iyiliklerin, güzelliğin, hakkın, hakikatin, ahlakın, adaletin, faziletin yolunda tüketeceksin işte o zaman kalbin inşirah bulur. İşte o zaman sinedeki ağır yüklerden kurtulursunuz. İşte o zaman zelil olmaz aziz olursunuz şanınız yücelir. İşte o zaman zorlukları kolaylaştırırsınız, bütün zorluklarınızı o zaman kolaylığa dönüştürürsünüz. Ve tabi ki bir şart daha var Rağbetiniz, istekleriniz, tutkularınız Allah için olacak. Çalışmalarınız sadece Rabbin rızasına kavuşmak için, Allah’ı hoşnut etmek için, Allah’ın kullarına faydalı olmak için, yeryüzünü imar etmek için, yeryüzüne iyiliği egemen kılmak için, yeryüzünde rahmeti yaygınlaştırmak için, yeryüzünde ahlakı, fazileti yerleştirmek için. Rağbetiniz Rabbinize olursa ve ömrünüzü ömür sermayenizi çalışarak en güzel hizmetler yaparak tüketirseniz işte o zaman İnşirah Suresinde vaat edilen bütün müjdelere nail olursunuz.
Aziz kardeşlerim,
Müslümanların, İslam coğrafyasının içinden geçtiği en zor zamanı yaşıyoruz. Her müminin kalbinin sıkıştığı bir dönemdeyiz. İnşiraha en çok muhtaç olduğumuz bir zamandayız. Sırtımızdaki ağır yüklerden kurtularak özgürlüğümüze kavuşmanın ihtiyacı içindeyiz. Ümmeti Muhammed’in yeniden aziz bir ümmet olması için ve de bizi kuşatan bütün zorlukları kolaylaştırmak için Cenabı Hakk bizlere yol gösteriyor. Öyleyse zamanı değerlendirin, ömrünüzü yanlış yerlerde tüketmeyin, iyi işler yapın. Allah için yorulun, Allah için çaba gösterin, gayret gösterin. Bu çabaları gösterirken bir şeyi unutmayın, Rabbinizi unutmayın. Kendiniz için değil, Rabbinizin rızası için çalışın. İşte o zaman Cenabı Hakk hem bize Ümmeti Muhammed’e inşirah verir hem özgürlüğümüzü elimizden alan bütün kötülüklerden bizi muhafaza eder, hem yeniden aziz bir ümmet oluruz, hem de bizi kuşatan bütün zorluklardan kurtulmuş oluruz. Cenabı Hakk İslam ümmetini yeniden aziz bir ümmet eylesin. Cenabı Hakk yeryüzünde hayatın her nefesini yolunda tüketenlerden eylesin. Bizi göz açıp kapayıncaya kadar dahi nefsimizin eline bırakmasın. Rağbetimizi, rağbetlerimizi, isteklerimizi, arzularımızı, tutkularımızı sadece Rabbin rızasını elde etmek için ve sadece Allah'ın yeryüzündeki kullarına faydalı olmak için sarf etmeyi nasip ve müyesser eylesin.”
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez Cuma namazının ardından beraberinde Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir ile Kütahya Müftülüğü’nü ziyaret ederek, İl Müftüsü Hüseyin Hazırlar ile bir araya geldi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Kütahya programı Müftülük ziyareti ile sona erdi.
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/DSC_2023_1280x854.JPG?mode=resize&width=1200)
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/DSC_2037_1280x854.JPG?mode=resize&width=1200)
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/HUTBE (2)_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/DSC_2064_1280x854.JPG?mode=resize&width=1200)
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/HUTBE (5)_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/HUTBE (4)_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/HUTBE (8)_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/HUTBE (9)_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/HUTBE (11)_1280x853.JPG?mode=resize&width=1200)
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/DSC_2078_1280x854.JPG?mode=resize&width=1200)
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/DSC_2084_1280x854.JPG?mode=resize&width=1200)
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/DSC_2100_1280x854.JPG?mode=resize&width=1200)
/2017/03- MART/diyanet işleri başkanı cuma namazı ve müftülük/DSC_2103_1280x854.JPG?mode=resize&width=1200)
