2. Organize Sanayi Bölgesi Zafer Kalkınma Ajansı Destekli Arıtma Tesisi Projesi Kapanış Toplantısı ve İstişare Toplantısı Valimiz Sayın Şerif Yılmaz başkanlığında gerçekleştirildi.
Kütahya Belediyesi Sosyal Tesislerinde gerçekleştirilen toplantıya Valimiz Sayın Şerif Yılmaz, Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Muhittin Şahin, ZEKA Genel Sekreteri Yusuf Balcı, 2. Organize Sanayi Bölgesi müteşebbis heyeti ile bazı daire müdürleri katıldı.
Toplantıda konuşan Valimiz Sayın Şerif Yılmaz önemli açıklamalarda bulundu. OSB'lerin mevcut durumu ve yapılması planlanan yatırım çalışmaları hakkında bilgiler veren Valimiz Sayın Şerif Yılmaz yerli otomobil ve teknokent için gerekli çalışmaların başladığını bildirdi.
"ÇALIŞMALARI KENDİ KAYNAK VE İMKANLARIMIZLA YAPIYORUZ"
Altyapıyla ilgili yapılan çalışmaların süratle sürdüğünü belirten Valimiz Sayın Şerif Yılmaz, "Arıtma tesisi ile ilgili projelerde özellikle ilimizde kurulan OSB'lerle ilgili müşterek bir problemdi. Bunların çözülmesi yolunda en azından Zafer Kalkınma Ajansı ile beraber devletin katkısını da sunalım istedik. Bunu sadece burada değil Tavşanlı'da da diğer ilçelerimizde de gerçekleştirdik. Bu modüler bir sistem, yeni ihtiyaçlar olduğu zaman yanına yenilerinin ilave edilebileceği bir sistem. Yeni gelen sanayicilerimizin projeleriyle de ilave projeler gerçekleştirebileceğiz. OSB'den çıkan her atık OSB'nin sorumluğundadır, bundan dolayı geçen yıl bir sorun yaşadık Kahramanmaraş Kağıtçılıkla, bunun çözülmesi için de Kahramanmaraş Kağıtçılığın kendisine ait olan arıtmayı biz üstlendik. Eş zamanlı olarak da bu arıtmayı hayata geçirdik. Uzun vadede inşallah çevreyle ilgili bir sorun olmaz diye ümit ediyorum. Bir de altyapının geliştirilmesiyle ilgili de uzun zamandan beri yapılan çalışmalar var. Kendi kaynak ve imkanlarımızla hayata geçirilmeye çalışılıyor. Arsa bedellerinden temin ettiğimiz imkanlarla bu gerçekleştirilmeye çalışılıyor. İl Özel İdaresi ve Belediyemizin iş makinelerini boş kaldığı dönemlerde değerlendirelim istedik. Mevcut iş makinelerini müşterek kullandığımız alanlar ve düzenlemelerde kullanabileceğiz. Özellikle ilimize yatırım yapmak isteyen, iş ve istihdam sağlayan müteşebbislere destek olma adına da bunu gerçekleştiriyoruz. Bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Tahsis yapılmadan olmak şartıyla, yüksek kotu olan yerlere düzenleme ihtiyacı varsa onları da arkadaşlarımız gerçekleştirecekler. Bunu 1.OSB de de yaptık. Herkesin müşterek kullandığı yollarda yapılacak çalışmada iş makinelerimizi kullandık" diye konuştu.
"YERLİ OTOMOBİL İÇİN RAPOR HAZIRLADIK"
'Yerli otomobil Kütahya'da yapılsın' çağrısına ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Valimiz, "İlimizde şuan itibariyle 4 tane faal OSB var. Diğer ikisi Gediz ve Tavşanlı. Bunun dışında Simav var, ancak Simav'ın ne arsa tahsisi ne de bugüne dek yapılmış hukuki bir süreç var. Buna ilaveten Altıntaş'ta Pusan bölgesinde Zafer OSB kurulması için çalışmaları başlattık. Bakanlık onay aşamasına geldi. Hiçbir problemimiz kalmadı. Oradaki düşüncemiz şu, ilimizdeki mevcut OSB parselleri çok büyük yatırımlara müsait değil. Bizim isteğimiz yerli otomobil fabrikası kurulması ile ilgili. Oradaki mevcut alanımız geniş, büyük bir kısmı Devlete ait arazi. Aşağı yukarı 580 hektar alan. Kamulaştırılacak alanlarla birlikte 2 bin hektara yakın alan var. Daha önceki yıllarda dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün Japonya ziyaretinden sonra otomobille ilgili yatırım yapmak isteyen firma Kütahya'ya yönlendirildi ancak mevcut alanlara bakıldı ve altyapı olmadığı için yatırımdan vazgeçildi. Gerek yurt içi, gerek ise yurt dışından ilimize, bölgemize gelecek yatırımlar için hazırlık yapalım istedik ve bu aşamaya geldik. Son günlerde yerli otomobil çalışması için farklı illerden bir takım açıklamalar geldi. Biz bu süre içerisinde mevcut OSB'nin dışında kalan yeni kurduğumuz alanla ilgili yeni bir alternatif olabileceğini, bunun artılarını eksilerini, değerlendirme yapmak üzere Zafer Kalkınma Ajansı'ndan (ZEKA) rica ettik, rapor hazırlandı. Raporu milletvekillerimize, rektörümüze, belediye başkanımıza verdim. Hazırlanan rapor çok detaylı değil ancak, mevcut kendi meramımızı anlatmamız için kısa ve öz bir çalışma. Raporumuz genelde bir kabul görürse detaylı çalışmasını ZEKA aracılığıyla yaptırıp, sunabileceğiz" dedi.
"HİÇBİR MENFAATİM YOK, YAPTIĞIM HER İŞ MİLLETE AİTTİR"
Organize Sanayi Bölgesi için mesai saati gözetmediğini, hiçbir menfaati olmadan sadece millet adına ve Kütahya'nın gelişmesi için çalıştığının altını çizen Sayın Yılmaz, "Benim prensibim şu; ilimizde yatırım ortamının oluşturulmasıyla ilgili daha önce görev yaptığım Kayseri'de Tokat'ta olsun bütün OSB'lerin müteşebbis heyetlerinde bulundum. Zaman ve mesai bana göre bizim harcamamız gereken en önemli hususlarından bir tanesi. Anadolu'ya sanayinin yayılmasıyla beraber bizlerin her zamankinden daha fazla zaman ve mesai harcaması gerektiğini düşündüm, Valilik görevim süresi içerisinde bunun gayretinde oldum. OSB'de iş sahibi arkadaşlarımız yönetime katılsın istedim. Sanayi bölgesinden arkadaşlarımızı yazdık, Bakanlığa yazılan yazıdan sonra o arkadaşlarımız yönetimden çıkarıldı ve görevi kendim üstlendim. Bana göre orada firma sahipleri olmalı. Kendi işleri gibi sahip çıkmalılar. Bakanlık kararına uyduk ve müteşebbisle beraber yönetim kuruluna girmek zorunda kaldım. Normalde yapmadığım şeyi yaptım ama hiçbir zaman yüksünmedim inşallah görevi hakkıyla yerine getireceğiz. Bizler burada olmasak hiçbir şeyden istifade edemezsiniz. Ben bırakırsam kendi başınıza yaparsınız. Devletin, hükümetin, yerel yönetimin desteğini almak istiyorsanız iyi düşünmeniz lazım. Benim orada ne çocuğum, ne eşim ne de bir akrabam çalışıyor. Benim yaptığım her iş millete aittir. Cumhurbaşkanımızın atadığı birisi olarak da onlar adına, onların siyasetini, programını uygulayarak hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bunu belediye, il özel idaresi ile birlikte yapmaya çalışıyoruz. Oradan hiçbir menfaatim yok, OSB'lerden kuruş para almıyorum. Benim çoluk çocuğum ne mühendis ne de buraya iş yapan bir firmanın sahibi. Burada benim hiçbir menfaatim yok" ifadelerini kullandı.
"İL VE İLÇE MİLLİYETÇİLİĞİNDEN VAZGEÇİN"
Kalkınma ve gelişme için il ve ilçe milliyetçiliğinden vazgeçin diyen Valimiz Sayın Şerif Yılmaz, "Biz il olarak rekabet edeceksek, ilimizde iş yapan, istihdam oluşturan, ihracaat yapan firma sayısını çoğaltmak zorundayız. Büyük ve lokomotif firmalara ihtiyacımız var. Otomotiv sektörüne talip olduk. Altıntaş hem Afyonkarahisar'a hem de Uşak'a yakın. Nasıl Zafer Havaalanı'nı ortak kullanıyorsak, otomotiv sektörü de aynı şekilde olacak. Bu sektörün gelmesiyle beraber bölgesel kalkınmayı sağlayacağız. Burada il ve ilçe milliyetçiliği yapmanın anlamı yok. Bu Devlet, bu topraklar hepimizin. O bölge içerisinde bölgesel kalkınmaya ilgili lokomotif görev üstlenilecekse buna hep birlikte sahip çıkmalıyız. Benim fabrikam bana yetiyor, başkası gelmesin derseniz, o zaman kapanan kapının arkasında kalırsınız, ömür boyu da şikayetçi olursunuz. Ben bugün varsam, yarın yokum. Herkesin konuşması lazım. Bu ile yatırımcı gelecekse ona hep birlikte sahip çıkmalı, önüne düşmeliyiz. Bu iş hatır gönül işi değil. Bu ülkede taş üstüne taş koyulacaksa hatırla olmaz. Ülkemiz kalkınacaksa, 500 milyon dolar hedefi gerçekleştirmesi için yeni işadamlarının gelmesi, yeni yatırımların yapılması lazım. Devlet artık eskisi gibi fabrika yapmıyor, destek veriyor, yapılacak olan çalışmalara ücretsiz danışmanlık yapıyor. Gerçekler ne ise onu yazalım. Her şeyin açık açık bilinmesi gerekiyor. Biz raporumuzu hazırladık, yatırım yapmak isteyenler sitemizi inceleyip, bilgi edinebilir" ifadelerini kullandı.
"TEKNOKENT AYAĞA KALDIRILACAK"
Valimiz Sayın Şerif Yılmaz Teknokent'e dair bir de müjde verdi. Valimiz, "Teknokent maalesef Kütahya'nın yüz karası olmuş. Dışarıdan gelen insan oraya baktığında burası sanayileşmeye uygun bir şehirdir demesi mümkün değil. Rektörümüz Prof. Dr. Remzi Gören teknokent ile ilgili yeni çalışmalar başlattı. İl Özel İdaresi ve Belediye olarak gerek maddi gerek manevi olarak destek vereceğiz. Teknokentin kendine uygun projesi var, çalışmalar başladı. Yakın zamanda Bakanlık desteği kullanarak, milletvekillerimizle ihale süreci ile ilgili çalışmaları hayata geçireceğiz" dedi.
"GİZLİ SAKLI YÖNETİM ANLAYIŞI TARİH OLDU"
gizli saklı yönetimin tarihe karıştığını ve gereken her şeyi açıklayacağını belirten Valimiz, "İlimizde çok fazla müteşebbis yok, çoğu dışarıdan geliyor. Kütahya'da mevcut potansiyeli harekete geçirmeliyiz. Küçük sanayi sitesinde iş yapan, büyüme iradesi olan ve teknik olarak da imkanı olan firmaların oluşturacağı bir kooperatif kuruldu, yer tahsisi yapıldı. Burada özellikle sanayiye yönelik iş yapan firmalarımız daha sonra bizden 10 dönümlük yer isteyecek olan firmalar istiyoruz. Bunun için yer tahsisi yaptık. Bu kuruldu diye karşı çıkanlar, iş yapan olduğunda çelme takan, dedikodu çıkaran insanlar var. Onlara itibar etmeyin, zamanı geldiğinde o isimleri de açıklarım. Bu ülkede kim ne yapıyor, kim ne ise Devlet hepsini biliyor. Artık gizli saklı yok, o yönetim anlayışı bitti. Ben gerektiğinde her şeyi açıklarım. Beni buraya gönderen irade isteği doğrultusunda çalışırım, onun dışında hareket etmem" diye konuştu.
"ÇELME TAKANLAR, İŞİ ENGELLEYENLER HESABINI VERİR"
Yatırım yapanlara, büyümeye çalışanlara köstek değil destek olun diye seslenen Valimiz Sayın Şerif Yılmaz, "Küçücük yatırım yapmak isteyen insanların önünü kesmek için bir takım küçük hesaplar yapanlar varsa milletin önünde yaptığının hesabını verir. Herkes birbirine destek olsun, köstek olmasın. Kayseri'deki Boydak örneğine bakın. Büyük firmalar küçük firmaların çoğalması için bir gayret içerisinde. Boydaklarla rekabet edecebilecek olan bir sürü firma var hiçbiri engel olmuyor. Kayseri Ticaret ve Sanayi Odası olarak diğer mobilya sektörünün tümünü ilgilendiren müşterek ve örnek bir tesis yaptılar. Türkiye'de başka yok. Birlik başkanı bendim, kaynağın aktarılması için birlikte çalıştık. Biz böyle büyürüz. İş yapmak isteyenleri engellemeyin. Kütahya bugün belli bir rakamın altında vergi ve ihracata sahipse ve bunları da birkaç firma yapıyorsa sebebi budur. Keşke bugün vergiyi 50 firma paylaşsa, yüzde 10'larda kalsa en büyük firmamız. İstihdamı 50 firma paylaşsa ne kaybederiz, daha çok büyürüz. Siz istihdamı, üretimi, geliri paylaşır, sosyal adaleti sağlarsanız daha hızlı büyür ve gelişirsiniz. Başkasına akıl vererek olmaz, ilimizde bölgemizde sosyal adaleti sağlamalıyız. Dünya devi olacağız diyoruz. Buradaki adaleti bozarsanız, Afrika'dan söz edemez, oradaki adaleti tesis edemezsiniz. Bizim bu teknokent ile ilgili olsun, gerek kooperatifimizle ilgili olsun örnek bir çalışma yapacağız. Sadece Merkez'de olacak, alanı etkili kullanmalı ve yeni işadamlarımızı burada eğitmemiz lazım" dedi.